- +90 541 439 14 69
SARI NOKTA HASTALIĞI
Halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen “ yaşa bağlı maküla dejeneresansı “ adından da anlaşılacağı gibi nispeten daha ileri yaşlardaki insanların hastalığıdır ve genellikle 60 yaş sonrasında görülür. Dolayısı ile yaşlanma en büyük risk faktörüdür. Ana nedenlerden bir tanesi de genetiktir. Ailesinde sarı nokta hastalığı olan insanlarda görülme riski daha yüksektir. Bunun yanında güneşin ultraviyole ışınları, renkli göz, açık ten, hipertansiyon varlığı, kanda yüksek glukoz, kollesterol ve lipit düzeyi ile özelikle sigara kullanımı hastalığın oluşması ve ilerlemesinde etkin rol oynar.
Resim 1: Sarı nokta hastalığı tedavi öncesi
Resim 2: Sarı nokta hastalığı tedavi sonrası
İKİ TİP VARDIR:
1. KURU TİP
2. YAŞ TİP
KURU TİP SARI NOKTA HASTALIĞI
Merkezi görmeyi tutar ve kişilerde başlangıçtan itibaren okuma problemi yaratır. Yani kişi merkezi bulanık görürken çevre görmesi korunur. Tedavide AREDS-2 formülasyonunda belirtilen vitamin ve takviyeler yaşam boyu verilir ( Lutein, zexsantin, C, E vitamini, bakır , çinko, ve omega 3). Bu vitaminlerin yanında eğer beslenmemizi Akdeniz tipi diyete dayalı olarak düzenlersek hastalık oluşma riskini nispeten azaltabiliriz. Bu beslenme tipinde sarı noktayı koruyan göz pigmentlerinin öncülerini; ıspanak, brokoli , lahana, karalahana, marul, pazı gibi yeşil sebzeler; omega 3 almak için ise; uskumru , somon, sardalya gibi omega 3 içeriği yüksek olan dip balıklarını haftanın iki günü tüketmek gerekir. Açık havalarda mutlaka güneş gözlüğü kullanarak güneşin göz için zararlı UV ışınlarından korunmak gerekir.
Bu süreçte hastalar bir retina hastalıkları uzmanı tarafından takip edilmelir. Çünkü kuru tipin yaşa tipe dönme riski vardır ve bu durumun zamanında yakalanması tedavi açısından çok önemlidir. Ayrıca hastalara verilen kareli kağıtlar (amsler grid) ile hastanın kendinsini yakın gözlüğü ile haftada bir defa kontrol etmesi ve karelerde eğrilme gördüğü zaman hemen doktora başvurması istenir.
YAŞ TİP SARI NOKTA HASTALIĞI
Görme noktasının altında olmaması gereken yeni bir zar gelişir. Damarsal yapısı çok yüksek olan bu zar; foveanın (sarı nokta) altına sıvı ve kan sızıntısına sebep olur . Retinanın içinde sıvı birikmesi merkezi görmeyi bozar. Bu yapıyı söndürmek için göz içinde damar oluşumunu sağlayan faktörleri yok eden maddeleri içeren enjeksiyonlar yapılmalıdır. Tedavi protokolü standarttır. Başlangıçta yükleme dozu olarak 1 er ay arayla 3 defa enjeksiyon yapılır, daha sonra hastalığın gösterdiği gelişme göre hastalar ayda bir ya da daha geniş aralıklarla kontrol edilir. Aktivasyon varsa enjeksiyonlara devam edilir. Göz sakin bulunursa o seans atlanır. Enjeksiyonların ucu açıktır ve kaç enjeksiyon gerekiyorsa mutlaka yapması gerekir.
Eğer hasta takipten çıkarsa bu sönmümlenmiş zar tekrar aktive olup, sıvı üretimine sebep olabilir ve hastalıkta başa dönülür. Bir başka deyişle; çim ekilmiş bir bahçede yabani otları ilaçla yok edebilirsiniz, ancak daha sonra yenileri geliştiğinde tekrar ilaçlanması gerekir. Yaş tipte de, kuru tipte olduğu gibi; sağlıklı beslenme şeklimizi devam ettirmemiz, takviye vitaminleri, mineral ve omega 3 içeren takviyeleri almamız ve güneşten korunmız şarttır .
